Son yıllarda hızla yaygınlaşan cilt kanserinin artık genç yaşlarda da görüldüğünü belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Güngör “Cilt kanseri tüm dünyada güneşlenme alışkanlıklarının değişmesi, güneş ışınlarından yeterince ve doğru şekilde korunmama ve bronzlaşma uğruna yapılan yanlışlar nedeniyle en hızlı artan kanserler arasındadır. Cilt kanserinden hem UVB hem de UVA ışınları sorumlu tutulmaktadır. Bazı cilt kanserleri ileri yaşlarda görülse de en tehlikeli ve ölümcül olabilen melanom ne yazık ki genç yaşlarda da sık karşılaşılır hale gelmiştir” diyor. Güneşin cilt kanserinin yanı sıra bazı yanlış yaşam alışkanlıkları nedeniyle cildin erken yaşlanmasına da yol açtığını belirten Prof. Dr. Emel Güngör, sağlıklı bir cilt için yaz aylarında uyulması gereken kuralları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Özellikle 10:00-15:00 saatleri arasında doğrudan güneş ışığına maruz kalmamak, şapka, gözlük ve giysilerle korunmak kritik önem taşıyor. Ayrıca güneşin zararlı ışınlarına karşı güneşten koruyucu krem kullanmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
Bebek ve çocuklara içinde kimyasal koruyucu olmayan güneş kremleri sürün. Prof. Dr. Emel Güngör “Bunlar daha zor sürülen ve sürüldüğünde çoğunlukla beyaz bir tabaka bırakan, UV ışınlarını fiziksel olarak bloke eden maddeler içeren kremlerdir. Çinko oksit veya titanyum oksit içerirler” diyor. Vücudumuz ve yüzümüz için farklı güneşten koruyucuların seçilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Güngör “Hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma gösteren kremler seçilmelidir. Sürekli yeni gelişmeler olduğundan Dermatoloji uzmanından bu konuda destek almak cildiniz için en uygun kremi seçmenizi sağlar” diye konuşuyor.
Toplumumuzda en sık yapılan yanlışlardan birisi; güneş kremini güneşe çıkıldığında sürmek! Oysa güneşten koruyucu kremlerin güneşe çıkılmadan yaklaşık 20 dakika önce sürülmesi ve iki saatte bir de tekrarlanması gerekiyor çünkü suya girmek, terlemek ve kurulanmakla güneş kremlerinin etkileri azalıyor. Sürülen krem miktarında da cömert davranılması ve cildin hiçbir yerinin güneş ışınlarına maruz bırakılmaması gerekiyor.
Güneşten gelen UV ışınlarının yanı sıra, sigara, hava kirliliği, kötü beslenme, uykusuzluk ve stresin de cilt sağlığını son derece olumsuz etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Emel Güngör “Yeterli ve kaliteli uyumaya dikkat etmeli, stresi yönetmeyi öğrenmeliyiz. Yapılan araştırmalar; meditasyon, yoga, nefes egzersizleri ve fiziksel egzersizlerin strese karşı faydalı olduğunu ortaya koymuştur” diyor.
Cildimizin geç yaşlanması için en sağlıklı beslenme tipi; Akdeniz diyeti. Yani mevsiminde, bol renkli sebze ve meyveler, tohumlar, bakliyat, kuruyemiş ve sızma zeytinyağından zengin beslenmek gerekiyor. Paketli gıdalar, şekerli yiyecek ve içecekler ile hamur işlerinden uzak durmak şart. Sigara ve alkolden kaçınmak ve bol su içmek de olmazsa olmaz kurallar arasında yer alıyor.
Güneş ışınları cilt kanserinin yanı sıra cildin nem ve elastikiyet kaybına yol açarak ince çizgiler oluşturuyor. İlerleyen yaşla birlikte ciltte biriken ultraviyole ışınları bu durumu her geçen sene daha da kötüleştiriyor. Cildin yaşlanmasının güneşten korunarak ve sağlıklı yaşam tarzı benimseyerek geciktirilebileceğini belirten Prof. Dr. Emel Güngör “Bu amaçla 20-30’lu yaşlardan başlayarak azalan kolajen, elastikiyet kaybı ve nemin mutlaka desteklenmesini ve cilt kalitesini artırıcı yöntemlerin kullanılmasını öneririm” diyor.
Günümüzde yaşlanma karşıtı ve/veya antioksidan olarak önerilen kremlerin çoğu, cildin daha çok üst tabakalarında etkili oluyor ancak asıl kayıp, kremlerin çok da ulaşamadığı cildin alt tabakalarında ortaya çıkıyor. Son yıllarda sürekli yenilenen ürünlerle ve yöntemlerle bu kaybı azaltmanın ve eksilenleri yerine koymanın mümkün olabildiğini belirten Prof. Dr. Emel Güngör şu uyarılarda bulunuyor: “Ne yazık ki piyasada çok fazla ürün var ve bunların bir kısmının yeterli belgesi yok. Ayrıca bazen yetkisiz ve bilgisiz kişiler de bu girişimleri yapıyorlar. Estetik konusundaki artan talep karşısında birçok “umut taciri” reklamlarla değişik ürünler her yerde karşımıza çıkıyor. Bu konuda bilinçli olmanızı ve cildinizi dermatoloji uzmanlarına emanet etmenizi öneriyoruz. Bu tür girişimlerin sadece hekimler tarafından yapılması gerektiği unutulmamalı ve kullanılan ürünler iyi seçilmelidir.”
Yazın dikkat edilmesi gereken ve sık görülen önemli problemlerden birinin de yüzdeki lekeler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güngör, yüzde lekelenmelerin tedavisinin oldukça zor ve sabır gerektirdiğini belirterek “Yüzde lekelenmelere karşı önlem almak tedavisinden daha kolay. Hem önleyici olarak hem tedavi aşamasında güneşten koruyucu kremlerin kullanılması çok çok önemli. Güneşten koruyucular sık sık yinelenmelidir ve bu duruma uygun güneş koruyucu kremlerin seçilmesi önemlidir. Tercihen yaz sonuna bırakılacak tedavide lekeleri giderici/azaltıcı kremler önerilir, bunların sabırla ve düzenli olarak kullanılması gerekir çünkü tedaviye yanıt alınması aylar alabilir. Kremlere ilaveten bazı işlemler yapılabilir. Bu tür girişimlerin bazen tam tersi etki oluşturabilme riski yüzünden uygun mevsimde tecrübeli hekimler tarafından yapılması gerekir. Bu nedenle dermatoloji hekimine başvurmak çok önemlidir” diyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
GÜNDEM
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024